Vitaminler


Glutatyon Nedir, Ne İşe Yarar?

Glutatyon vücudun en önemli ve güçlü antioksidanlarından biri olarak bilinir. Antioksidanlar, vücuttaki serbest radikallerle savaşarak oksidatif stresi azaltabilen maddelerdir.

Çoğu antioksidan yediğiniz gıdalarda bulunurken, glutatyon vücudunuz tarafından üretilir. Glutatyon; glutamin, glisin ve sistein olmak üzere üç amino asitten oluşur. Kötü beslenme, kronik hastalıklar, enfeksiyon ve sürekli stres de dahil olmak üzere pek çok faktör vücudunuzdaki glutatyon seviyesinin azalmasına neden olabilir. Glutatyonun yaşla birlikte azaldığı da bilinir (1).

Glutatyon Ne İşe Yarar?

Çok sayıda çalışma, düşük glutatyon seviyelerinin oksidatif stres ile ilişkili olduğunu ve bunun da birçok hastalığın başlamasında veya ilerlemesinde büyük rol oynadığını gösterir (2). Glutatyonun potansiyel faydalarına gelecek olursak…

Antioksidan Aktiviteye Sahiptir

Oksidasyon, vücudunuzda her zaman meydana gelen doğal bir süreçtir. Oksidasyon sırasında, elektronlar moleküller arasında aktarılır ve bu da molekülün yapısında ve işlevinde bir değişikliğe yol açar. Bu durum, hücreler için pek iyi bir haber değildir.

Vücut bu aşırı oksidasyonla antioksidanların yardımıyla savaşır. Glutatyon hasara karşı bir kalkan görevi görür ve çevredeki hücre bileşenlerini oksidasyondan koruyabilir (3). Bu etkileşimden sonra glutatyon indirgenmiş halinden oksitlenmiş haline dönüşür.

Oksitleyici bileşenler ile antioksidanlar arasında bir dengesizlik olduğunda, hücreler oksidatif strese maruz kalır. Bu sürece karşı koymak için vücudun yeni glutatyon molekülleri üretmesi gerekir.

Karaciğer Hastalıkları Üzerinde Etkili Olabilir

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, düşük glutatyon seviyesine sahip deneklerin karaciğer hastalıkları geliştirdiğini göstermiştir (4). Karaciğer, detoksifikasyon ve metabolizma üzerinde rolleri olan önemli bir organdır. İlaçlar, çevresel faktörler veya diyet bileşenleri ise oksidatif stres yoluyla karaciğer hasarına neden olabilir. Karaciğer, hücrelerinde glutatyon üreterek kendisini zararlı oksidatif reaksiyonlardan koruyabilir.

İnsülin Duyarlılığını Artırabilir

Diyabet, vücut yeterince insülin üretmediğinde veya ürettiği insülini kullanamadığında ortaya çıkan bir durumdur.

Oksidatif strese kandaki yüksek şeker seviyeleri (hiperglisemi) ve ayrıca insülin eksikliği veya direnci neden olabilir. Bu ilişki diyabetin ilerlemesinde önemli bir rol oynar. Düşük glutatyon seviyeleri, oksidatif stresin ve insülin direncinin artmasına neden olabilir.

Çalışmalar, diyet takviyesinin glutatyon üretimini iyileştirebileceğini, oksidatif stresi azaltabileceğini ve insülin duyarlılığını artırabileceğini gösterir (5).

Parkinson Belirtilerini Hafifletebilir

Parkinson hastalığı, motor fonksiyon kaybı ve bilişsel gerileme gibi belirtileri olan bir hastalıktır olarak bilinir. Parkinson hastalığının nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, ilerlemesi beyindeki bazı nöronların kaybına ve oksidatif stresi artıran diğer değişikliklere neden olabilir.

Parkinson hastalığının erken evrelerinde bile düşük glutatyon seviyeleri tespit edilebilir. Çalışmalar, glutatyon kullanılmasının hastalarda motor fonksiyonları iyileştirebileceğini gösterir, hem hayvan çalışmalarında hem de hastalar üzerinde yapılan klinik çalışmalarda ümit verici sonuçlar elde edilmiştir (6).

Ülseratif Kolit Üzerinde Etkili Olabilir

Oksidatif stres, ülseratif kolit gibi inflamatuvar bağırsak hastalıkları ile ilişkili faktörlerden biridir. Bu tür hastalıkların nedenleri tam olarak anlaşılamamış olsa da oksidatif hasarın rolü olduğu düşünülmektedir.

İnflamatuvar bağırsak hastalığı olan kişilerde herhangi bir semptom gelişmeden önce bile antioksidan üretimi azalabilir (7).

Glutatyon seviyelerini yenilemek, ülseratif kolit gibi hastalıklarda hücre fonksiyonunu iyileştirebilir ve oksidatif stresin zararlı etkilerine karşı koruyarak daha fazla hücre hasarını önleyebilir (8).

Otoimmün Hastalık Riskini Azaltmaya Yardımcı Olabilir

Otoimmün bozukluk, vücudun kendisine saldırdığı bir durumdur. Bağışıklık sistemi, vücudun kendi hücreleri ile bir patojen arasındaki farkı belirleyemez, bu nedenle bir inflamatuar süreç yaratarak yanıt verir.

Enflamasyonun oksidatif süreçlerde artışa neden olduğu bilinmektedir ve bazı otoimmün hastalıklar oksidatif streste artış ve glutatyon düzeylerinde azalma ile ilişkilendirilmiştir.

Glutatyon bağışıklık sistemi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Bağışıklık sistemi tepkisini uyararak veya engelleyerek iltihabı bir dereceye kadar kontrol eder (9).

Glutatyon seviyelerini yükseltmek, oksidatif hasara karşı korunmaya ve sistemik komplikasyonları azaltmaya yardımcı olabilir. Sedef hastalığı, romatoid artrit, multipl skleroz (MS) ve sedef hastalığı gibi otoimmün hastalıklarda faydalı olabilir (10,11,12).

Güncellenme Tarihi : 19.10.2023
Yayınlanma Tarihi : 15.03.2023

YÜKLENİYOR..